Her şey 9 bin yıl önce başladı! Bozayı leblebisiz içmeyin, kuş gibi hafifletiyor

Boza ve Leblebi: Osmanlı Döneminden Günümüze Miras!

Boza ve leblebi ikilisi, Osmanlı döneminden günümüze uzanan köklü bir gelenektir. Darı, mısır ya da bulgurla hazırlanan ve fermente bir içecek olan boza, özellikle kış aylarında çokça satılmaya başlanır. Hatta sokaklarda yankılanan ‘bozaaa’ sesleri bu mevsimin adeta habercisidir. Birçok bozacı da bozanın yanında leblebi ikram etmeyi unutmaz. Peki, nedir bu leblebinin sırrı?

Kültürel Miras

Boza içeceği, yaklaşık 8-9 bin yıl öncesine, Mezopotamya’ya dayanan bir geçmişe sahiptir. Osmanlı döneminde ‘bozahane’ adı verilen yerlerde üretilen boza, zamanla Ortadoğu, Orta Asya, Balkan ve Afrika ülkelerine de yayılmıştır. Leblebi ise nohutun kavrulmasıyla elde edilen, özellikle Anadolu’da yaygın olarak tüketilen bir atıştırmalıktır. Bu iki lezzetin birleşimi ise kültürel bir miras olarak günümüze kadar ulaşmıştır.

Tok Tutuyor

Boza, arpa, darı gibi çeşitli tahılların fermente edilmesiyle hazırlandığı için fosfor, çinko gibi mineraller ile B1 ve B2 vitaminleri açısından zengindir. Ayrıca, mayalanma, fermente edilme sürecinde oluşan laktik asit sayesinde ise sindirim sistemini de destekler. Leblebi ise protein ve lif içeriğiyle tok tutucu bir atıştırmalıktır. Bu nedenle boza ve leblebi birlikte tüketildiklerinde hem besleyici hem de etkili bir kombinasyon oluştururlar.

Sindirimi Kolaylaştırıyor

Leblebi, fazla mide suyunu ve asidini alarak, dengeleyerek hazmı kolaylaştırır ve sizi tok tutar, midenizi rahatlatır. Bozanın yanında tüketildiğinde de sindirim sürecine destek olur. Birçok atıştırmalık, zararlı beslenme alışkanlığına kıyasla boza ve leblebi ikilisi akşam saatlerinde mideyi yormadan keyifli bir atıştırmalık olarak tüketilebilir.

Enerji Verir

Boza, arpa, buğday, mısır vb. çeşitli tahılların fermente edilmesi sonucunda üretilir. Normalde dahi besin değerleri bakımından zengin olan bu tahıllar, fermente edilme sürecinde daha etkin bir hal alırlar. Ortaya vitamin ve mineraller bakımından zengin bir içecek çıkmış olur. Bu sayede de enerji verir ve bağışıklık sisteminizi destekler. Leblebi ile tüketildiğinde ise hem lezzet hem de etki bakımından uyumlu bir ikili olurlar.

Uzmanlar Uyarıyor

Birçok uzman, bozanın zaten yüksek kalorili bir içecek olması ve leblebi ile tüketildiğinde kalori alımının daha da artırmasından dolayı beslenme konusunda dikkat etmesi gereken kişilerin bu ikiliyi kontrollü bir şekilde tüketmesi gerektiğini belirtiyor, uyarıda bulunuyor. Evet, lezzetli ve sağlığa faydalı olabilirler, ancak abartmamak lazım.

Kısa Zamanda Tüketilmeli

Özellikle diyet uygulayan, kilosunu kontrol altında tutması gereken kişiler boza ve leblebi tüketim miktarına dikkat etmeliler. Ayrıca bozanın taze kalabilmesi için saklama koşullarına da dikkat edilmelidir. Fermente bir içecek olması, çabuk bozulabilen bir yapı olması nedeniyle serin bir ortamda muhafaza edilmeli, 3-5 gün içerisinde tüketilmeli. 5 günden fazla beklemiş bozalar, bozulabileceğinden ötürü gıda zehirlenmesine yol açabilir.

Related Posts

Kara Veba geri mi döndü? İlk kez insandan insana bulaştı: ‘Zatürreyle geçiyor’

Yüzyıllar boyunca tarihin en ölümcül hastalıklarından biri olarak anılan veba, 2023 yılında yeniden ortaya çıktı. İç Moğolistan’da kaydedilen son vakalarda, tarihte ilk kez insandan insana bulaşma ihtimali gündeme geldi. Bir ailenin üç ferdinde art arda görülen enfeksiyon, vebanın sessizce yön değiştirdiğini mi gösteriyor?

Uzmanından uyarı: Burun içi eğriliği sanıldığı kadar masum değil

Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi Prof. Dr. Rauf Oğuzhan Kum, “Günlük yaşamda sık karşılaşılan ancak çoğu zaman ciddiye alınmayan burun tıkanıklığı, altta yatan yapısal bir sorunla ilişkili olabilir. Burnunuzdan rahat nefes alamıyor, gece horluyor, spor yaparken çabuk yoruluyor ya da sabahları yorgun uyanıyorsanız; sebebi, burun içinde ‘septum’ adı verilen yapının eğri olması olabilir. Bu sanıldığı kadar masum değildir. Birçok sağlık sorununa neden olabilmektedir” dedi.

Ferdi Zeyrek ECMO Cihazı Olsa Yaşar Mıydı?

Ferdi Zeyrek ECMO cihazı olsaydı yaşar mıydı sorusunu gündeme getiren Gazeteci Yazar Yılmaz Özdil’in açıklamaları gündem oldu.

Uzmanlardan ‘Hemoroid’ uyarısı: ‘Tuvalette kalma süresi 5-6 dakikayı geçmemeli’

Halk arasında basur olarak bilinen hemoroidal hastalığa karşı uyarılarda bulunan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cem Gezen, “Hemoroid tüm bireylerde olan bir dokumuz ama hemoroidal hastalık olduğunda problem çıkıyor. Normal popülasyonda yüzde 25’lere varan oranda görebiliyoruz. Teknolojiyle daha içli dışlı olmamızla, büyük abdest yaparken tuvalette uzun zaman geçirmemizin bunu artırdığı zaten biliniyor. ‘Aman tuvalette gazete, dergi okumayın’ derdik şimdi telefonlarla yer değiştirdi, tuvalette kalma süremiz 5-6 dakikayı geçmemeli” dedi.

Merdiven çıkmak bedeni ve zihni nasıl güçlendirir?

Günlük birkaç kat çıkmak, zihinsel becerileri artırabilir

Hareket Alzheimer ve Demans riskini azaltıyor! Hareketsizlik vücutta 7 hasara yol açıyor

Modern yaşamın getirdiği uzun süreli masa başı çalışma, teknoloji bağımlılığı ve azalan fiziksel aktivite, insanları giderek daha da hareketsizleştiriyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Meral Bayramoğlu, hareketsizliğin vücudumuzda yol açtığı hasarları anlattı.